GEBZE OSB-Darıca Sahil Metro Hattı Projesi kapsamında proje alanında açıklamalarda bulunan Altyapı Yatırımları Genel Müdürü Yalçın Eyigün, “Kendimiz çizdik, kendimiz tasarladık, kendimiz ürettik ve inşallah halkımızla 2 yıl zarfında da projemizi buluşturmuş olacağız” dedi.
Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı’na bağlı Altyapı Yatırımları Genel Müdürü Yalçın Eyigün, Gebze OSB-Darıca Sahil Metro Hattı Projesi kapsamında bugün Kocaeli’ye gelerek projenin depo sahasında incelemelerde bulundu. Proje hakkında bilgiler veren Eyigün, metro aracında Kocaeli’yle özdeşleşmiş olan Hereke halısının kullanıldığını belirterek projenin 2 yıl zarfında hizmete açılacağını söyledi.
‘İÇ HACMİ GENİŞLİĞİ EN FAZLA OLAN METRO ARACI’
İlk yerli ve milli metro aracı hakkında bilgiler veren Altyapı Yatırımları Genel Müdürü Yalçın Eyigün “Kocaeli’nin Gebze-Darıca Metrosu, 2 yıldır inşaatını sürdürdüğümüz bir projemiz. İnşallah 2 yıl zarfında da hizmete açacağımız bir metro. Tünelleri açtık. Rayları döşedik. Elektriğin bağlantısını sağladık. Diğer yandan da Türkiye’nin ilk yerli ve sürücüsüz metro aracını ürettik. İlk seti 1 Eylül tarihinde sayın bakanımızla birlikte onun başkanlığında bir heyet olarak Ankara’da Sincan Organize Sanayi Bölgesi’nde teslim almıştık. Kamuoyuyla paylaşmıştık. O araçlarımızı taşıdık. Raya indirmiş olduk. Bundan sonra hummalı bir faaliyet olacak. Araçları birbirine birleştirmek suretiyle 4 aracı birleştirerek bir set yapıyoruz. Burada toplam 7 set olacak. Aracımızın kendine ait bazı özellikleri var. Dediğim gibi sürücüsüz ilk yerli ve milli metro aracı, aynı zamanda iç hacim genişliği en fazla olan metro aracı. Bir seferde normal bir dolulukla 1150 yolcu alıyor. Daha yoğun yerleşimle 1500’leri bulabilir. 15,4 kilometrelik metro hattımız var” ifadelerini kullandı.
‘SÜRÜCÜSÜZ SİNYALİZASYON SİSTEMİYLE DEVREYE GİRECEK’
Aracın yüzde 63 yerliliğe ulaştığını söyleyen Eyigün, “Şu an depo sahasındayız. Burada bütün araçların tamir bakım işleri yapılıyor. Park ediliyor. Günlük rutin bakımları, ağır bakımları gerçekleştiriliyor. Bu tesis de yerli ve milli imkanlarla gerçekleştirildi. Çok değil, 20 yıl önce araçlarda yüzde 8 ile 10 düzeyinde bir yerlilikten bahsederdik ama şükür ki 20 yılda gerçekleştirilen irade ve uygulamalarla şu an aracımız yüzde 63 yerliliğe ulaşmış durumda. Klimasından, aydınlatmasından, yolcu bilgilendirme sisteminden, anons sisteminden içindeki bir sürü koltuğuna kadar yerli ürün var. Yerli ekipman var. Yeter mi? Hayır. Devam edeceğiz. Bu aracın bir özelliği de sinyalizasyon sistemi ya da bu projenin, yine yerli sinyalizasyon kullanmış olacağız. ASELSAN’la bakanlığımızın desteğinde bir çalışmamız oldu. TÜBİTAK da diğer yandan destekledi. Yerli sinyalizasyon, sürücüsüz sinyalizasyon sistemiyle, devreye girecek bir projemiz bu. Diğer yandan tünellerin açımından, istasyonların gerçekleştirilmesinden ya da projenin A’dan Z’ye dizaynından, araç dizaynından başlayacak olursak da mühendislik açısından da yine bir yüzde 100 yerli mühendislik ürünü bir proje. Dolayısıyla kendimiz çizdik, kendimiz tasarladık, kendimiz ürettik ve inşallah halkımızla 2 yıl zarfında da projemizi buluşturmuş olacağız” dedi.
‘CEVAP EVET İSE DESTEKLİYORUZ’
Yerlilik vurgusu yapan Altyapı Yatırımları Genel Müdürü Yalçın Eyigün, “Yerliliğin desteklenmesi bizim sektörde önem taşıyor. Taahhüt sektöründe ihale yaptığınızda bu işi daha önce ‘Kaç defa yaptınız?’ diye sorarsanız hiçbir yerli firmamız hiçbir işi gerçekleştiremez. ‘Daha önce 5 defa, 10 defa yaptınız mı?’ Hayır. Kaldı ki araç üretimi gibi yeni teknolojiler bir şekilde kamu sektörünün desteklemesiyle olabilecek şeyler. Biz, ‘Bu işi daha önce kaç defa bitirdin?’ sorusunu sormuyoruz. Sorduğumuz soru ‘Bu işi yapmaya ehil misin? Bu işi başarmaya kabiliyetin var mı? Bununla ilgili altyapıyı tamamlamış mısın?’ Bu soruyu soruyoruz. Eğer cevap ‘Evet’ ise destekliyoruz. Bu araçları da ilk defa Türkiye’de bir yerli üreticiye bu desteğimizle, bakanlığımızın bu politikasıyla girdiğimiz bir proje kapsamında gerçekleştirmiş olduk” diye konuştu.